BİLGİ DÜNYASI

 

...:::BİLGİ DÜNYASI:::...

Merhaba ben Maviş .Siteme HOŞGELDİNİZ.Adından da belli olduğu gibi sitem bilgi ve teknoloji ile ilgili.Umarım aradığınız şeyleri bulabilirsiniz... :-)
Image Hosted by ImageShack.us ,

DÜNYA TARİHİ

14/10/2007
Kategori: Yazilarim

 

  • 18.YY’DA AVRUPA

AYDINLANMA ÇAĞI
TANIMI: 18.yy’da AVRUPA’DA ortaya çıkan ve her konuda akıla öncülük tanıyan bir düşünce sistemidir.
Bu düşünce sisteminin etkisiyle FELSEFE ve BİLİMDE büyük gelişmeler oldu.Aklın kullanılması ile DOĞRU ve YARARLI BİLGİLERE ulaşılabileceği savunuldu.GÖZLEM ve DENEY önem kazandı.DOĞA BİLİMLERİNDE büyük gelişmeler yaşandı.
AYDINLANMA DÜŞÜNCESİNİN ORTAYA ÇIKMASINDA ETKİLİ OLAN BİLİM ADAMLARI:
NEWTON: Fizik ve Matematik alanında çalıştı.( Yer çekimi kanunu)
COPERNİK: Güneş sistemini ispatladı.
GALİLEO: Katolik kilisesinin savunduğu düşünceleri sarstı.(Dünyanın yuvarlaklığını ispatladı.)
DESCARTES (Dekart): Bilimsel bilgiye ancak MATEMATİKLE ulaşılabileceğini öne sürdü.ANALİTİK GEOMETRİYİ geliştirdi.
JEAN JACGUES ROUSSEAU (Jan Jak Ruso): Edebiyat alanında yazıları ile halkı ezen BASKICI YÖNETİMLERE karşı çıktı.
MOZART : Avusturyalı besteci.
BACH: Alman besteci.


  • AYDINLANMA ÇAĞININ SONUÇLARI:
    1) Eski çağlardaki DÜŞÜNCE SİSTEMİ değişti.Avrupa’daki SİYASAL ve SOSYAL DEĞİŞMELER sonucunda AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETİ’NİN (Virjinya sözleşmesi) kurulmasına ve FRANSIZ İHTİLALİNİN BAŞLAMASINA NEDEN OLDULAR.
    2) Bu çağdaki BİLİM ve TEKNİKTEKİ gelişmeler, SANAYİ DEVRİMİNE ( İNKILABINA) neden oldu.

  • SANAYİ DEVRİMİ
    TANIMI: 18.yy’da Aydınlanma hareketlerindeki bilim ve teknoloji alanındaki ( JAMES WATT/ BUHAR GÜCÜYLE ÇALIŞAN MOTOR) gelişmeler sonucunda önce İNGİLTERE’DE başlayan fabrikalaşma hareketidir.İngiltere’de ilk kurulan fabrika DOKUMA FABRİKASIDIR.Daha sonra buhar gücüyle çalışan makineler çoğaldı.( Tarım,kimya ve madencilik gelişti.)ÜRETİM ARTTI, TİCARET ÇOĞALDI.
    SANAYİ DEVRİMİNİN SONUÇLARI:
    1) KÜÇÜK ATÖLYELER(imalathaneler) KAPANDI.( İnsan gücüyle mal üretildiği için uzun zamanda üretiliyordu.Dolayısıyle pahalıydı.) YERİNİ MAKİNELER ALDI.( Birçok insanın uzun sürede yapacağı işi kısa sürede üretiyordu. Dolayısıyle kısa sürede çok mal üretildiği için ucuzdu.)
    2) İŞSİZLİK ORTAYA ÇIKTI.( Fabrikalarda insanların yapacağı birçok işi makineler yapıyordu.Daha az işçiye gereksinim vardı.)
    3) ULAŞTIRMA ALANINDA GELİŞMELER OLDU.( Buhar gücü ile çalışan lokomotif ve gemiler icad edildi.Yolların ve kanalların ve kanalların açılması ile ULUSLAR ARASI TİCARET gelişti.SÜVEYŞ ve PANAMA KANALLARININ açılması ile DENİZ ULAŞIMI KOLAYLAŞTI.Uzak ülkelerden ucuz ve bol hammadde getirilmesi sağlandı.Bunun sonunda İÇ ve DIŞ TİCARET canlandı.
    4) Sanayi devrimiyle ( fabrikaların kurulması ) birlikte PAZAR YERİ ve HAMMADDE arayışı önem kazandı.( İlk fabrikaları kuran İngiltere,fabrikalarda hammaddeler kısa sürede işlendiği için,başka ülkelerden hammadde arayışına girdi.Özellikle hammaddeleri ucuza temin etmek için,AZ GELİŞMİŞ ve GELİŞMEMİŞ ÜLKELERİ ele geçirmeye yönlendi.Bu durumun sonucunda
    SÖMÜRGECİLİK doğdu.Sömürgecilikte en ileri giden ülke ÖNCE SANAYİLEŞTİĞİ için İNGİLTERE oldu.Onu diğer sanayileşen Avrupa ülkeleri izledi.)
    SÖMÜRGECİLİĞİN NEDENLERİ:
    A) UCUZ HAMMADDE ARAYIŞI
    B) ÜRETİLEN MALLARI SATMAK için PAZAR ARAYIŞI( Her ülke mallarını iç piyasada sattıktan sonra,kalanı satacak PAZAR aradı.Bu ülkelerde sanayileşmiş ülkeler olamayacağına göre,az gelişmiş ülkeler onlar için HEM HAMMADDE KAYNAĞI, hem de iyi bir PAZARDI. (ÖNEMLİ MADDE)
    5) 19.yy. sonlarına doğru ELEKTRİK ENERJİSİ önem kazandı.Sanayi Devriminin sonuçları günümüzde de hala devam etmektedir.

  • OSMANLI DEVLETİNİN DÖNEMLERİ:
    KURULUŞ DÖNEMİ: 1299-1453 (OSMANLI BEYLİĞİNİN KURULUŞU-İSTANBUL’UN FETHİ)
    YÜKSELME DÖNEMİ: 1453-1579 (İst.Fethi- SOKULLU’NUN ÖLÜMÜ)
    DURAKLAMA DÖNEMİ: 1579-1699 (Sokullu’nun ölümü- KARLOFÇA ANTLAŞMASI)
    GERİLEME DÖNEMİ: 1699-1792 ( Karlofça Ant.- YAŞ ANTLAŞMASI.)
    DAĞILMA ve YIKILIŞ DÖNEMİ: 1792- 1922 (Yaş Ant.- OSMANLI SALTANATININ KALDIRILIŞI)
                                                    
    17.ve 18.yy’da OSMANLI DEVLETİ
    DURAKLAMA DÖNEMİ? (17.YY)
    17.YY’IN SİYASAL OLAYLARI:
    OSMANLI DEVLETİ 17.YY’DA İRAN, VENEDİK, LEHİSTAN ve AVUSTURYA ile siyasal ilşkilerde bulundu.
                                                                         
    OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİ:
    Kanuni döneminde yapılan AMASYA (1555)ANTLAŞMASI 1577’de bozuldu.Yeniden İran’la savaşıldı.Bu savaşlar FERHAT PAŞA (İSTANBUL) ANTLAŞMASI (1590) ile sona erdi.Ancak barış dönemi uzun sürmedi.İran hükümdarı ŞAH ABBAS yeniden saldırıya geçti.İran’la yapılan savaşlar birbirini izledi.BAĞDAT’I ele geçirdiler.4.MURAT,İran üzerine iki sefer yaptı.Birinci seferde,DOĞU ANADOLU’YU ve REVAN’I ele geçirdi.İkinci seferde, BAĞDAT’I geri aldı.İranlıların isteği üzerine KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASI imzalandı.(1639). Bu antlaşmaya göre:
    1) BAĞDAT OSMANLILARDA KALDI.
    2) REVAN ve AZERBAYCAN İRAN’A BIRAKILDI.
    KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASININ ÖNEMİ:BUGÜNKÜ TÜRKİYE-İRAN SINIRI BÜYÜK ÖLÇÜDE BU ANTLAŞMAYA GÖRE ÇİZİLMİŞTİR.
    OSMANLI – VENEDİK İLİŞKİLERİ:
    GİRİT ADASINI elinde bulunduran Venedikliler,Osmanlı ticaret gemilerine zarar veriyorlardı.Bu nedenle kuşatılan GİRİT adası 1699 tarihinde fethedildi.Venediklilerin Osmanlı ticaret gemilerine zarar vermeleri önlendi. & DOĞU AKDENİZ EGEMENLİĞİ TAMAMEN OSMANLILARIN DENETİMİNE GEÇTİ.

  • OSMANLI – LEHİSTAN İLİŞKİLERİ:

    1.SEFERİN NEDENİ:
    Osmanlılar KIRIM ve BOĞDAN’I (Fatih dönemi) aldıktan sonra LEHİSTAN ile komşu olmuşlardı.LEHİSTAN’IN ,BOĞDAN’IN İÇ İŞLERİNE KARIŞMASI üzerine 2.OSMAN (Genç Osman),Lehistan seferine çıktı.HOTİN kalesi kuşatıldı.Fakat ASKERLERİN DİSİPLİNSİZ DAVRANIŞLARI YÜZÜNDEN KALE ALINAMADI.Savaş HOTİN ANT.ile sona erdi.(Lehistan,Kırım hanına vergi vermeye devam edecekti.)
    2.SEFERİN NEDENİ:
    Leh’lerin (Lehistan halkı),Osmanlı himayesindeki UKRAYNA KAZAKLARINA SALDIRMALARI ile 4.MEHMET Lehistan’a sefere çıktı.Lehler yenilgiye uğratıldı.BUCAŞ ANTLAŞMASI YAPILDI.(1672/ ÖNEMLİ) Bu antlaşmaya göre:
    1) PODOLYA EYALETİ,Osmanlılara verildi
    2) UKRAYNA KAZAK TÜRKLERİNE bırakıldı.
    3) Lehistan kralı her yıl vergi ödeyecekti.
    Lehistan meclisi vergi maddesini kabul etmeyince savaş yeniden başladı ve dört yıl daha devam etti.Sonunda vergi maddesi kaldırılarak barış yenilendi.
    *****BUCAŞ ANTLAŞMASININ ÖNEMİ:Bu antlaşma Osmanlı Devletini BATIDA EN GENİŞ SINIRLARA ULAŞTIRDI.Osmanlıların TOPRAKLARINA TOPRAK KATTIĞI EN SON ANTLAŞMADIR.*****
    ** 1683 İKİNCİ VİYANA KUŞATMASI SIRASINDA,LEHLERİN AVUSTURYA TARAFINI TUTMASI ile savaş yeniden başladı.**
  • OSMANLI – AVUSTURYA İLİŞKİLERİ:
    DURAKLAMA DÖNEMİNDE ÜÇ DÖNEMDE İNCELENİR.
    1. DÖNEM: (1593 – 1606 ARASI)
    SINIR ÇATIŞMASI NEDENİYLE çıktı.ZİTVATORUK ANTLAŞMASI ile sonuçlandı.Bu antlaşmaya göre:
    1) KANİJE ve ESTERGON KALELERİ,Osmanlılarda kaldı.( Kanije kalesini TİRYAKİ HASAN PAŞA aldı)
    2) Avusturya kralı,Osmanlı sultanına DENK SAYILACAKTI.( Kanuni döneminde yapılan 1533 İstanbul ant.ile Avusturya kralı,Osmanlı sadrazamına denkti.Bu antlaşma ile padişaha denk sayılınca OSMANLI,AVRUPADAKİ SİYASİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KAYBETMİŞ OLDU.Ancak askeri üstünlüğünü korudu.(*ÖNEMLİ*)
    3) Avusturya’nın ödediği yıllık vergi kaldırılacak yerine savaş tazminatı ödeyecekti.
                                                                     
    2.DÖNEM: ( 1662 – 1664 ARASI )
    AVUSTURYA’NIN ERDEL’İ TOPRAKLARINA KATMAK İSTEMESİYLE çıktı.FAZIL AHMET PAŞA’NIN UYVAR KALESİNİ alarak Avusturya ordusunu yenmesi ve 1664’de imzalanan VASVAR ANTLAŞMASI ile sonuçlanmıştır.Bu antlaşmaya göre:
    1) UYVAR KALESİ,OSMANLILARDA KALACAK.
    2) ERDEL,OSNAMLI DEVETİNE BAĞLANACAK,Avusturya Erdel işlerine karışmayacak
    3) Avusturya,Osmanlı devletine savaş tazminatı ödeyecek.
    **VASVAR ANTLAŞMASI, Osmanlı Devletinin Avusturya’ya karşı ASKERİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KABUL ETTİRDİĞİ SON ANTLAŞMADIR.**
                                                                      
  • 3.DÖNEM: ( 1683-1699)
    2.VİYANA KUŞATMASI ve KARLOFÇA ANTLAŞMASI:
    2. VİYANA KUŞATMASI:
    1676’DA Osmanlı sadrazamı olan MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA’ nın STRATEJİK öneme sahip VİYANA’YI ele geçirme isteği ile başlar. Avusturya’da PROTESTAN MACARLAR üzerinde baskı uygulamaya başlamıştı.Orta Macaristan beyinin oğlu TÖKELİ İMRE,Osmanlı’dan yardım istedi. Tüm karşı çıkmalara rağmen,MERZİFONLU,padişah 4.MEHMET’İ ikna ederek VİYANA KALESİNİ kuşattı.(hırslı olması ve ün kazanmak istemesi) Kuşatma uzun sürdü.Avusturya,Avrupa’dan yardım istedi.Papa’nın önderliğinde bir ordu hazırlanarak Viyana’ya gönderildi.Avrupa’dan gelecek yardımları TUNA NEHRİNDEN geçirmemekle görevli KIRIM HAN’I,Haçlı ordusunun geçişini engelleyemedi.Yapılan SAVAŞTA Osmanlı ordusu bozguna uğradı.Merzifonlu idam edildi.*****2.VİYANA KUŞATMASI HEM TÜRKLER,HEM DE AVRUPALILAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR.ÇÜNKÜ TÜRKLERİN BU YENİLGİ İLE AVRUPADAKİ İLERLEMELERİ SONA ERDİ.(?SAKARYA SAVAŞINA KADAR?)GERİ ÇEKİLİŞ BAŞLAMIŞTIR.AVRUPALI İSE SALDIRIYA GEÇMİŞTİR.*****
    BU DURUMUN SONUÇLARI:
    Osmanlının VİYANA’DA (1683) BOZGUNA UĞRAMASI,TÜRKLERİ AVRUPA’DAN ATMAK İSTEYEN AVRUPALILARI ÇOK SEVİNDİRDİ.TÜRKLERİ AVRUPA’DAN ATMAK İÇİN KENDİ ARARLARINDA BİR BİRLİK OLUŞTURDULAR.Bu birliğe KUTSAL İTTİFAK denir.
    **KUTSAL İTTİFAKA HANGİ ÜLKELER KATILDILAR:Avusturya, Lehistan,Venedik,Malt VE Rusya katıldılar ve Osmanlıya karşı saldırıya geçtiler.**
    **VENEDİK; Mora ve Dalmaçya kıyılarını işgal etti.
    **AVUSTURYA; Macaristan ve Erdel’i,
    **LEHİSTAN; Podolya ve Boğdan’ı işgal etti.
    **RUSLAR’DA bu fırsattan yararlanmak için KIRIM’I işgal ettiler.
    ***** BU İŞGALLER SIRASINDA OSMANLI DEVLETİNİN DURUMU:*****
    Hem bu saldırılarla hem de iç sorunlarla uğraşıyordu.Devletin EKONOMİK DURUMU bozulmuştu.Kapıkulu askerlerinin maaşları ödenemiyor,vergiler toplanamıyordu.Bunların sonucunda Anadolu’da İÇ İSYANLAR başlamıştı.Ordunun bir kısmı isyancıların üzerine gönderildi.
    Yapılan savaşlarda sadrazam FAZIL MUSTAFA Paşa, SALANKAMEN SAVAŞINDA ,Avusturya karşısında yenildi.(1691)Kaybedilen yerleri geri almak isteyen padişah 2. MUSTAFA ,Avusturya üzerine yeni bir sefere çıktıysa da o da ZENTA SAVAŞINDA yenildi.Osmanlı devletinin isteği üzerine bu devletlerle KARLOFÇA ANTLAŞMASI İMZALANDI.(1699)
    KARLOFÇA ANT.GÖRE:
    1) Avusturya’ya ; MACARİSTAN,ERDEL ve HIRVATİSTAN’IN bir kısmı verildi.
    2) Lehistan’a; UKRAYNA ve PODOLYA verildi.
    3) Venedik’e; MORA YARIMADASI ve DALMAÇYA kıyıları verildi.
    4) Antlaşma 25 yıl süreyle Avusturya’nın garantisine bırakıldı.
                                                                  
      Bir yıl sonra RUSYA ile 1700’de İSTANBUL ANTLAŞMASI yapıldı.(RUSYA’NIN AMACI KARADENİZE İNMEKTİ) Bu antlaşmaya göre:
    1) AZAK KALESİ ve ÇEVRESİ Rusya’ya bırakıldı.
    2) Rusya’nın İstanbul’da sürekli elçi bulundurması kabul edildi.(Osmanlıdaki gelişmeleri yakından izleyebilmek için)
    3) **? RUSYA BU ANTLAŞMA ile KARADENİZ’E ADIM ATMIŞ ve KARADENİZ’E KIYISI OLAN BİR DEVLET OLMA ÖZELLİĞİNİ İLK KEZ KAZANMIŞTIR?**

    *****? KARLOFÇA NATLAŞMASININ ÖNEMİ ?*****
    1) OSMANLI DEVLETİ KARLOFÇA ANTLAŞMASI İLE BATIDA İLK KEZ TOPRAK KAYBETMİŞTİR.
    2) BU ANTLAŞMA İLE OSMANLI DEVLETİNİN DURAKLAMA DÖNEMİ SONA ERMİŞ GERİLEME DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR.?

    DURAKLAMA DÖNEMİNDE YAPILAN ANTLAŞMALAR:
    KASR-I ŞİRİN : 1639 İRANLA YAPILDI.
    BUCAŞ: 1672 LEHİSTAN’LA
    ZİTVATORUK: 1606 AVUSTURYA İLE
    VASVAR: 1664 “ “ “ “
    KARLOFÇA: 1699 AVUSTURYA,LEHİSTAN,VENEDİK İLE
    İSTANBUL: 1700 RUSYA İLE

    ÖLÇME-DEĞERLENDİRME SORULARI:
    18.YY’DA AVRUPA İLE İLGİLİ SORULAR:

    1) Aydınlanma nedir?Avrupa!da hangi yy’da görülmüştür?*
    2) Aydınlanma döneminde hangi alanlarda gelişmeler görülmüştür?
    3) Aydınlanma çağı,sanayi devrimini nasıl başlat?*
    4) Aydınlanma döneminin bilim adamları kimlerdir,buluşları nelerdir?*
    5) Aydınlanma döneminin ünlü bestecileri kimlerdir?*
    6) Aydınlanma çağındaki,siyasal ve sosyal gelişmeler,Avrupa’da hangi olaylara neden olmuştur?*
    7) Aydınlanma çağındaki,bilim ve teknolojideki gelişmeler,Avrupa’da hangi olaya neden olmuştur?*
    8) Sanayi devrimi nedir;nasıl,önce hangi ülkede başlamıştır?
    9) Sanayi devrimini başlatan bilim adamını ve buluşunu yazınız.Önce ne fabrikası kurulmuştur?*
    10) Sanayi devriminin sonuçlarını yazınız.
    11) Sanayi devrimi niçin işsizliğe neden olmuştur?*
    12) Sanayi devriminin sonucunda niçin küçük atölyeler kapanmıştır?*
    13) Fabrikaların kurulması niçin,sanayide gelişmiş ülkeleri sömürgeciliğe itti?**
    14) Sömürgecilik nedir? Nedenlerini yazınız.**
    15) Sanayi devriminden sonra ulaştırmanın gelişmesinin nedeni nedir?*
    16) “ “ “ “ “ denizciliğin gelişmesinin nedenlerini yazınız.*
                                                             

  • OSMANLI DEVLETİNİN DURAKLAMA DÖNEMİ İLE İLGİLİ SORULAR :

    1) Osmanlı devletinde kuruluş,yükselme,duraklama,gerileme,dağılma ve yıkılış hangi olaylarla başlar ve biter?
    2) Osmanlı devleti,duraklama döneminde hangi devletlerle siyasi ilişkilerde bulunmuştur?
    3) Duraklama döneminde hangi devletlerle,hangi antlaşmalar imzalanmıştır?
    4) Kasr-ı Şirin antlaşmasının maddelerini,hangi padişah döneminde imzalandığını ve bizim için önemini yazınız.*
    5) Duraklama döneminde Venediklilerden hangi ada alınmıştır? Sonucunu yazınız.
    6) Genç Osman,Lehistan seferinde hangi kaleyi kuşatmış ve sonucu ne olmuştur?
    7) 4.Mehmet,Lehistan seferine niçin çıkmış ve sonucunda Lehlerle hangi antlaşma imzalanmıştır?
    8) BUCAŞ antlaşmasının Osmanlılar için önemini ve yüzyılını yazınız.*
    9) Bucaş antlaşmasının şartlarını yazınız.
    10) Duraklama döneminde Osmanlı-Avusturya siyasi ilişkileri kaç bölümde incelenir.Bu bölümlerde Avusturya ile hangi antlaşmalar imzalanmıştır.
    11) Zitvatoruk antlaşması ile Osmanlı,Avusturya’dan hangi kaleleri aldı?
    12) Vasvar “ “ “ “ “ “ “ “ “ ?
    13) 2.Viyana kuşatmasının nedenlerini yazınız.Bu yenilginin nedenleri nelerdir?*
    14) Türkler açısından Viyana kuşatmasının ve Sakarya savaşının önemini yazınız.*
    15) Kutsal Bağlaşma nedir? Hangi devletler katılmıştır? Bu bağlaşmaya neden olan olay nedir?*
    16) Kutsal bağlaşma sonrası hangi devletler,hangi topraklarımızı işgal ettiler?
    17) 2.Viyana kuşatmasının Avrupalılar için önemini yazınız.*
    18) Karlofça antlaşmasının, Osmanlılar için önemini yazınız.
    19) Karlofça antlaşması ile hangi topraklarımızı hangi devletler aldı?*
    20) Rusya ile karlofça antlaşmasından sonra hangi antlaşma imzalandı?*Bu antlaşmanın şartlarını yazınız.*
    21) Rusya’nın Karlofça antlaşması ile Azak kalesini almak istemesinin nedeni nedir?*
    22) Karlofça antlaşması ile,Osmanlı’da hangi dönem sona ermiş,hangi dönem başlamıştır?*
    23) Rusya’nın ,İstanbul antlaşması ile ,İstanbul’da elçi bulundurmak istemesinin nedenini yazınız.*                                                          

                                                                                              

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

HİROŞİMA'DA ÖLELİ ...

23/9/2007
Kategori: Siirlerim

 

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.

Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
şeker de yiyebilsinler.
nazım hikmet ..

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

OKS İÇİN TAKTİKLER

22/9/2007

 

OKS İÇİN SINAV TAKTİKLERİ

 

OKS YE GİRECEK ÖĞRENCİLER İÇİN ÇOK YARARLI BİR YAZI. OKUMANIZI ÖNERİRİM.

 

....

 

Geçen yıl OKS'de tüm soruları doğru yaparak 500 tam puan alan birinci Yiğit Yargıç, bu seneki OKS için sınav taktikleri verdi.

Geçen yıl Ortaöğretim Kurumları Sınavı'nda (OKS) tüm soruları yanıtlayarak 500 tam puanla hem (TM) hem de (MF) puanı türünde birinci olan Yiğit Yargıç sınava girecek öğrenciler için taktikler verdi:

"Sınavdan bir gün önce çalışmayı bırakın, test çözmeyin, sizi dinlendiren ve mutlu eden şeyler yapın, gezin, arkadaşlarınızla buluşun ve erken yatın." Doktor anne ve babanın iki çocuğundan biri olan Yargıç, sınava üç yıl boyunca hazırlandığını ve bol bol test çözdüğünü söylüyor. Sınava iki ay kalana dek hafta sonları dershaneye gittiğini ondan sonra da her gün 07.30-19.00 saatleri arasında dershanede olduğunu anlatan Yargıç, "2 ay okula gitmedim, 12 saati aşkın süre dershanede son eksikliklerimizi giderip, test çözdük. Sınav bitene kadar en çok özlediğim şey bilgisayar oyunları oldu. Ama sınava kadar hiç oynamadım. Çünkü konsantrasyonumu bozuyordu" dedi.

TAKILDIĞINIZI ATLAYIN

Yargıç'ın sınav taktikleri şöyle:

* Sabah her zaman yediklerinizden farklı yemeyin. Belki midenizi bozar.

* Zamanında sınav salonuna girin.

* Panik yapmayın.

* Güveninizi yitirmeyin.

* Takıldığınız soruları atlayın. Zaman kaybetmeyin.

* Optik kâğıda atladığınız sorunun karşısına çok kolay silinecek belli belirsiz bir işaret koyun ki, cevaplarda boş bıraktığınız yerler yüzünden kaydırma yapmayın.

TURLAMA TEKNİĞİ

Sınavda öğrencilere testteki çok kolay, kolay ve normal soruları 1. turda çözerek diğerlerini 2. tura bırakma olarak bilinen "turlama tekniği" kullanmalarını öneriyor:

KIRMIZI KALEM ALIN

* En zor soruları ikinci tura bırakın.

* Sınavda alıştığınız yönteme uygulayın. Sınava hazırlık sürecinde deneme sınavlarında soruları nasıl bir sırayla çözüyorsanız aynı sırayı kullanın.

* Soruları çözmeye en yi bildiğiniz dersten başlayın. Çünkü sınava başladığınızda heyecan düzeyiniz dikkat seviyenizi düşürebilir en başarılı olduğunuz dersten başlarsanız daha hızlı ve daha iyi bir sınav olur.

* Sınavda zamana karşı yarıştığınızı aklınızdan çıkarmayın. Ancak sürekli saate bakmayıp bölüm aralarında kontrol edin.

* Çözemediğiniz soruların yanına soru işareti (?) koyarak bu soruları geçin. Burada kırmızı bir kurşunkalem kullanabilirsiniz yapamadığınız soruların başına kırmızı kalemle işaret koyabilirsiniz. Bu algınızı güçlendirir.

* Soru köklerinde verilen verilerin tümünü okuyun. Parantez içindeki ifadelere dikkat edin. Altı çizili ve olumsuz ifadelere (çıkarılamaz, söylenemez, değildir, yoktur vb.) dikkat edin. Bu ifadelerin altını çizerek okuyun.
* Seçeneklerin de hepsini okuyun. Çeldiriciler doğru cevaba çok benzer.

* Sözel sorular da dahil olmak üzere bütün soruları kalem kullanarak çözün. Kalem kullanırsanız dikkat ve algı düzeyiniz çok yükselecek hata yapma olasılığınız azalacaktır.

SAĞLAMA YAPIN

* İşlemlerinizi düzgün yazarak yapın, sağlama yapın. Özellikle öğrenciler basit dört işlemlerde bariz hatalar yapmaktadırlar. Çözümleri en ince noktasına kadar yapmalısınız.
* Bulduğunuz ve doğruluğundan emin olduğunuz cevapları cevap kâğıdına biriktirmeden, hemen düzgün ve doğru şekilde işaretleyin. Toplu işaretlemeden kaçınınız. Cevaplarınızı optik forma ya tek tek ya da sayfa sayfa geçiriniz.
* Kaydırma yapmamak için, soru numarasına ve cevap seçeneğine işaretleme sırasında azami dikkat edin.
* Sınav süresini, sonuna kadar ve en iyi şekilde değerlendirin. Sınavdan erken çıkmanın bir getirisi olmadığını unutmayınız. Vakit kalırsa tekrar gözden geçirme yapın. Son kontrolü yaparken kalemi bırakınız çünkü kalem size yüzde yüz emin olmadığınız cevaplarınızı değiştirme baskısı yapabilir
* İlk verdiğiniz cevabın yanlış olduğundan emin değilseniz cevapları değiştirmeyin.
* Seçenekleri incelerken eleme tekniğini kullanın. (Bu değil diyerek şıkları indirgeyin)
* Zihninizin dağılmasını önlemek bölümler arasında kısa iki üç dakikalık "sınav teneffüsü" verin. Bu zihninizin dinginleşmesini ve rahatlamasını sağlayacaktır.
* Üç yanlış cevap, bir doğru cevabı götürdüğünden doğruluğundan emin olmadığınız soruları boş bırakın.
* Sınavı parkurlara bölün. Her bölüm için belli bir süre kullanın. Son 20 dakikayı ise özel işaretler koyduğunuz ve bıraktığınız sorular için kullanın

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

Jules Verne (haftanın yazarı)

17/9/2007
Kategori: bilim

 

Jules Gabriel Verne

Fransa'nın Nantes şehrinde doğdu , yazmaya 1850 yılında başladı. İlk yazdığı eserler tiyatro oyunlarıydı. Balonla Beş Hafta adlı romanı ile büyük ün kazandı. Yazar birçok icatı önceden tahmin ettiği için "bilim falcısı" lakabı ile anılır. Denizaltı, uzay yolculuğu gibi onun zamanında olmayan birçok olayı öngördü. İnatçı Keraban adlı romanında Osmanlı İmparatorluğunu ve Türk insanını anlattı. Kitaplarında öngördüğü icatlara genelde onun kullandığı isimler verilmiştir. Jules Verne eserleri, dünyada başka dillere en çok çevrilmiş yazardır. Eserleri 148 dile çevrilmiştir. Jules Verne öldüğünde, ardında yayımlanmamış 6 roman bırakmıştı. Oğlu Michel Verne, yayımcının isteği üzerine, dönemin gereklerine uydurmak için bu kitaplarda çeşitli değişiklikler yaptı. Fakat yapılan hata anlaşılınca, yeniden Jules Verne'nin yazdığı orijinal metinlere dönüş yapıldı ve bu romanlardan Altın Yanardağı ve Wilhelm Storitz'in Esrarı (İthaki Yayınları, 2002) Fransa'da 1995 ve 1996 yıllarında basıldı. Daha sonra Macellanya (En Magellanie) TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları arasında 2002'de basıldı. Güzel Sarı Tuna ile Meteor Avı romanları da TÜBİTAK tarafından yayımlandı. Bu beş romandan önce de Jules Verne öldükten çok kısa süre basılmış bir kitabı daha bulunuyor: Dünyanın Ucundaki Fener (1905).

Eserleri

En çok bilinen eserleri aşağıda sıralanmıştır.

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

tükettiğimiz ürünler

17/9/2007
Kategori: Doga

 

Ambalaj, içine konulan ürünü en iyi şekilde koruyan, temiz kalmasını sağlayan ve taşınmasını kolaylaştıran değerli bir malzemedir. Gündelik yaşamımızda yiyecekten, bakım ürünlerine, çiçekten mobilyaya kadar birçok şeyi ambalajıyla satın alıyoruz ve genellikle geri kazandırılabilir nitelikte ambalajlı ürünler kullanıyoruz.

Tükettiğimiz ürünlerin, kağıt/karton, cam, metal ve plastik maddelerinden üretilmiş ambalajları, işimize yaramaz hale geldiğinde ambalaj atıklarını oluşturur. Gündelik hayatımızda kullandığımız ürünlerin boş ambalajlarının oluşturduğu ambalaj atıkları, evsel atıklara örnektir. Gıda, temizlik ürünleri ambalajları, süt ve meyve suyu kutuları, cam veya plastik şişeler, konserve, salça, bal veya reçellerin cam kavanozları, teneke ve metal konserve kutuları, alüminyum içecek kutuları ambalaj atıklarına örnektirler. Ambalaj atıklarını geri kazanmak için, çöpten ayrı biriktirmemiz yeterlidir.

Geri kazanım uygulaması yapan belediyeler, ambalaj atıklarını evlerden, okullardan, iş yerlerinden, kısaca üretildiği kaynağında çöpten ayrı olarak toplar. Toplanan ambalaj atıklarını geri kazanım endüstrisine gönderir.

Türkiye’de evlerden kaynaklanan katı atık miktarı yılda yaklaşık 30 milyon ton seviyesindedir. Başka bir deyişle, ülkemizde bir kişi günde 1 kilogram katı atık üretmektedir. Bu miktarın önemli bir kısmı, meyve-sebze ve yiyecek atıklarından oluşmaktadır. Ambalaj atığı olarak tanımladığımız cam, metal, plastik ve kağıt/karton maddeler, ağırlık olarak toplam atıkların yaklaşık yüzde 15’ini oluşturmaktadır.



 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

DÜNYANIN UYDUSU AY

17/9/2007
Kategori: bilim

 

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

REŞAT NURİ GÜNTEKİN (YAPRAK DÖKÜMÜ)

17/9/2007
Kategori: bilim

 

KİTABIN ADI Yaprak Dökümü
KİTABIN YAZARI Reşat Nuri GÜNTEKİN


1.KİTABIN KONUSU: Gelir düzeyinin üzerinde bir yaşam sürdürmek isteyen bir ailenin dağılışıdır.

2.KİTABIN ÖZETİ :
Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır. Prensipleri kendi prensipleriyle bağdaşmayan insanlarla çalışmak istemediği için şirketteki memuriyetinden istifa eder; Üsküdar'daki evine çekilir. Ali Rıza Beyin, Şevket isminde bir oğlu ile Fikret, Neclâ, Leylâ ve Ayşe adında dört kızı vardır. Ali Rıza Bey, işten çıktığı sırada oğlu Şevket yüksek maaşla bir bankaya memur olur; evin bütün yükü onun üzerine biner. Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır. Babasının doğruluk ve namus uğruna işten istifa etmesini uygun bulur. Buna karşılık Ali Rıza Beyin hanımı Hayriye Hanım durumdan hiç memnun kalmaz.
Bir süre sonra Şevket, Ferhunde adında hafif meşrep bir kadınla evlenir. Eğlenceye düşkün olan bu kadın, birbirinden genç, güzel ve hareketli, asrî olmaya meraklı olan Neclâ ve Leylâ'nın da karakterini bozar. Bir eğlence ve moda düşkünlüğü başlar. Evde sık sık partiler düzenlenir. Evin büyük kızı Fikret, yengesi ve kardeşleriyle anlaşamadığı ve bu durumdan hiç memnun olmadığı için en az babası kadar üzgün ve kırgındır. Hayriye Hanım, sırf kızlarına koca bulmak ümidiyle evde her değişikliğe razı olur. Şevket de olanlardan memnun kalmamasına rağmen belki de karısının tesiriyle kendisini bu hevese kaptırmıştır...
Evde gün geçtikçe itibarı düşen Ali Rıza Bey tekrar işe girmeyi düşünürse de başaramaz. Eğlenceler ve toplantılar için lüzumsuz yere para harcanan evde maddî sıkıntılar başlar; kavgalar, türlü rezaletler ve sefalet birbirini takip eder. Ali Rıza Bey, çocuklarındaki bu korkunç değişiklikler karşısındaki hayret, şaşkınlık ve acı içinde kıvranmaktadır. Evdeki bu anormal havaya ayak uyduramayacağını anlayan Fikret Adapazarı'na yaşlı, dul bir adama gelin gider. Böylelikle aile ağacının yapraklarından biri düşer. Ali Rıza Bey, çirkin durumlardan kurtarmak için kızlarını evlendirmeyi düşünür; fakat dürüst ve namuslu damat adayı bulamaz. Bu arada Şevket masrafları karşılamak için bankadan borç alır; sonra ödeyemez, hapse atılır. Böylece, ikinci yaprak düşer. Kocası hapisteyken Ferhunde evden kaçar. Bu üçüncü yaprağın düşüşü olur. Karısının kaçtığı haberini hapishanede babasından alan Şevket üzülmez, hatta bir belâdan kurtulduğu için memnun olur.
Ferhunde'nin kaçışı ile elebaşlarını kaybeden Leylâ ve Neclâ bocalarlar. Evde hakimiyet yine Ali Rıza Beyin eline geçer; toplantılara ve eğlencelere son verilir. Bu monoton hayat kızlara pek sıkıcı gelir; sırf bu havadan kurtulmak için Neclâ bin bir türlü hayaller kurarak, kendisini zengin gösteren bir Suriyeli ile evlenir. Fakat Suriye'ye gidince orada kocasının birkaç karısının daha olduğunu görür. Kendisini kurtarması için babasına mektuplar yazar. Bu dördüncü yaprağın düşüşüdür. Bu arada Leylâ kötü yola sapar. Ali Rıza Bey, kızını evden kovar. Leylâ bir avukatın metresi olur. Bu beşinci yaprağın düşüşüdür. Bu olaydan sonra Ali Rıza Beye hafif bir inme iner. Onu yiyip bitiren asıl hastalık içindedir. Leylâ da gittikten sonra ev büsbütün ıssız kalır. Hayriye Hanım bütün güç ve kuvvetini kaybeder. Leylâ yüzünden kocasına sık sık sitemlerde bulunur. Bunun üzerine Ali Rıza Bey, Adapazarı'na, Fikret'in yanına gider. Fakat aradığı huzuru orada da bulamaz; kalabalık bir aile hayatı içinde âdeta bir cehennem hayatı yaşayan Fikret, bütün iyi niyetine rağmen babasını yanında barındıracak durumda değildir. Bunun üzerine Ali Rıza Bey İstanbul'a döner, hastalığı ilerlediği için eve uğramadan hastahaneye yatar. Babasının hastalık haberini alan Leylâ onu hastahaneden çıkarır, kendi evine ¤¤¤ürür. Taksim'deki lüks apartman katında hep birlikte rahat yaşamaya başlarlar. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşları ile göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün huzur içinde olacaktır.

3.KİTABIN ANA FİKRİ : Çılgın hayallerin, maddî israfların, gereksiz özentilerin hüküm sürdüğü bir ailede çöküntülerin başlaması kaçınılmazdır.

4.KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır.
Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır.
Ferhunde, eğlenceye düşkün,genç ve güzel bir kadın.

5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER :Yaprak Dökümü, toplumsal gerçekleri ele aldığından basmakalıplıktan uzak, başarılı bir romandır. Bilindiği gibi, Tanzimat'tan sonra toplumumuzda bir batılılaşma hevesi başlamıştı. Batılılaşmak yanlış anlaşıldığından; yüzyıllarca süren millî gelenek ve göreneklerimizden, karakterimizden sıyrılma olarak kabul edildiğinden, bu, birçok ailede birtakım felâketlere sebep olmuştur. Bugün bile içinde bulunduğumuz güç durumların esas sebebi budur. Birtakım toplumsal pürüzlere, karakter boşluklarına ışık tutması bakımından Yaprak Dökümü gerçekçi ve orijinal bir romandır.

6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:

REŞAT NURİ GÜNTEKİN
25 Kasım 1889 tarihinde İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi' ni bitirdi (1912). Bursa' da başladığı (1913) öğretmenlik hayatına çeşitli okullarda devam etti. Milli Eğitim müfettişi (1931), Çanakkale milletvekili (1933-43), Paris Kültür Ateşesi ve emekli (1954) oldu, kanser tedavisi için gittiği Londra' da öldü. İstanbul' da Karacaahmet Mezarlığı'nda gömülü.
ESERLERİ
Gizli El (1922), Çalıkuşu (1922), Damga (1924), Dudaktan Kalbe (1925), Akşam Güneşi (1926), Bir Kadın Düşmanı (1927), Yeşil Gece (1928),Acımak (1928), Yaprak Dökümü (1930), Kızılcık Dalları (1932), Gökyüzü (1935), Eski Hastalık (1938), Ateş Gecesi (1942), Değirmen (1944), Miskinler Tekkesi (1946), Harabelerin Çiçeği (1953), Kavak Yelleri (1950), Son Sığınak (1961),Kan Davası (1955)

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı

80 GÜNDE DEVR-İ ALEM (haftanın romanı)

17/9/2007
Kategori: bilim

 

Phileas Fogg, kimsenin hakkında hiçbir şey bilmediği zengin ve kibar bir İngiliz beyefendisidir. Son derece düzenli bir hayat sürmesi, titiz ve dakik yaşayan biri olmasıyla ünlüdür. Bir gün, üyesi olduğu “Londra Kulübü”nde, gerçekleştirilmesi imkansız gibi görünen bir konuda, servetinin yarısını ortaya koyarak iddiaya girer: Dünyanın çevresini 80 günde dolaşacaktır, hem de hava yolu kullanmaksızın, önceden hiçbir ayarlama ve planlama yapmaksızın.
Fogg, tek bir gecikme ya da tek bir aksilik sonucu her şeyini kaybetmesine neden olacak bu imkansız yolculuğa yardımcısı eşliğinde koyulur. Yolculukları sırasında değişik ülkelere uğrayacak, kimi zaman fil sırtında, kimi zaman tren ya da gemiyle yolculuk edeceklerdir. İddia sonucu giriştikleri bu yolculuk zaman zaman da heyecan dolu bir kaçışa dönüşecektir...
Dünya edebiyatının çağını en iyi gözlemleyen yazarlarından biri olan Jules Verne, bu kitabında zamanımıza ondokuzuncu yüzyıldan bir selam veriyor.

 

Yorum (0) Kalıcı Bağlantı
 

                                         

 









 
Bugün 2 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol